Eş-Şeyh Bekir Sıdkı Visali (ks)

Bekir Sıtkı Visâli UŞŞÂKÎ Hazretleri, Hicri 1298 (M.1881) yılında Kula'da dünyâya gelmişlerdir. Mollazâdeler’den Hacı Meh­met Efendi’nin oğludur. Kendisinin anlattığına göre, Zât-ı Muhterem 7-8 yaşlarında iken eşyâya ve kâinata bakıp, "Bu âlem kendi­liğinden var olmamıştır," düşüncesine varır. Geceleri aya gündüzleri güneşe bakıp, "Acaba bunlar Rabbim midir?" diye düşünürmüş. Babası Hacı Mehmet Efendi kendisini ikaz ve irşad ederek ‘’Oğlum, hakîki bir yaratıcı var. O da Allah-u Azimüşşan’dır. Gözle görünmez ve kulakla işitilmez. Me­kandan münezzehdir." Demiştir.
‘8 yaşında iken çocukları toplayıp, halakay-ı zikir kurardım. Şeyhlerin hâlini taklit edip, onla­ra "Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resulullah" ve "Allah" zikrini yaptırırdım’ diye buyuruyorlar.
Doğduğu yer olan Kula'da mektebe gidip ilim tahsil etmiş ve ilmini daha da geliştir­mek için babasının rızası ile İstanbul'a gitmiştir. Fâtih Câmi medresesinde sene­lerce İslâmi ve tasavvufi ilim tahsili görüp icâzet alarak tekrar Kula'ya gelmiştir. Kula’da halı ticaretiyle meşgul olup, fahri olarak da câmilerde mü’minlere vaaz ve nasihatte bulunarak hizmet etmiştir.
Zamanın kutbu, Evliyalar Sultan’ı, âcizlerin ve gönlü kırıkların şeyhi, fakirlerin ve kimsesizlerin sığınağı ve dertlilerle hastaların teselli kaynağı olmuştur.
Meşayihi kiramın uluları arasında bulunan, kadri yüce, himmeti bol, ihsânı geniş, asil, çok şerefli ve çok bilgili bir zât-ı muhteremdir. Tasavvuf yoluna girerek seyr-i süluk etmiştir. Nefsi ile mücadele ederek, Nefsi emmâre’nin isteklerine karşı durmuş, dünya, ziynetlerine kapılmaktan kendini kurtarıp bütün gücünü zahir ve bâtın ilmi­ni öğrenmeye hasretmiştir.
Bu konuda büyük ve sonsuz başarılar elde ederek, Marifetullah mertebesine ulaşmıştır. İlmi ve yük­sek mânevi gücü sayesinde bir çok sırların hal ve keş­fine muvaffak olmuştur. Üstad Hazretleri her fâni gibi Hicri 1381 (M.1962) yılında, berat gecesinden bir gün sonra, 83 yaşında iken Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Kabri şerifi İzmir Kokluca mezarlığındadır.
 
Tasavvuf yolunda Tarikat hırkası’nı, GAVS-UL A’ZAM PÎR SEYYİD HASAN HÜSÂMEDDİN UŞŞÂKÎ (K.S.) Hazretleri’nin yolunu devam ettiren Abdurrahman-ı Sami Niyazi UŞŞÂKÎ (K.S.) Hazretleri’nden almışlardır.Silsilesi aşağıda olduğu gibidir.
Pir Seyyid Hasan Hüsâmeddin-i Uşşâkî ( M. 1575 – 1592 ) yılları arası,
Şeyh Mustafa Efendi ( M.1592 – 1627 )
Şeyh Bosnalı Mustafa Efendi ( M. 1627 – 1681 )
Şeyh Abalı Hüsâmeddin Efendi ( M. 1681 – 1737 )
Şeyh Ahmed Hüsâmi Efendi ( M. 1737 – 1748 )
Şeyh Mehmed Efendi ( M. 1748 – 1755 )
Şeyh Ahmet Hüsâmizade Efendi ( M. 1755 – 1762 )
Şeyh Yazıcı Mehmed Sâfveti Efendi ( M. 1762 – 1778 )
Şeyh Seyyid Mehmed Nizâmeddin Efendi ( M. 1778 – 1784 )
Şeyh Seyyid Mehmed Cemâli Efendi ( M. 1784 – 1830 )
Şeyh M. Alaaddin Efendi ( M. 1830 – 1835 )
Şeyh Seyyid Kerimüddin Efendi ( M. 1835 – 1841 )
Şeyh Mehmed Sıdkî Efendi ( M. 1841 – 1856 )
Şeyh Mehmed Said Efendi ( M. 1856 – 1856 )
Şeyh Seyyid Mehmed Cemâleddin Efendi ( M. 1856 – 1912 )
Şeyh İbrahim Efendi ( M.1912 – 1915 )
Şeyh Cemâl Efendi ( M.1915 – 1917 )
Şeyh İzzet Efendi ( M. 1917 – 1920 )
Şeyh Mustafa Hilmi Sâfi Efendi ( M. 1920 – 1922 )
Şeyh Hüseyin Vassaf Efendi ( M. 1922 – 1929 )
Şeyh Abdurrahman-ı Sâmi Niyazi Efendi ( M. 1929 – 1934 )
Şeyh Bekir Sıtkı Visâli Efendi ( M. 1934– 1962 )
Şeyh Mehmed Ruhi Efendi ( M. 1962 – 1977 )
Şeyh Seyyid Kazım Kızılkanat Efendi ( M. 1977 – 1980 )
Şeyh Sıddık Nâci Eren Efendi (M. 1980 - )