Eş-Şeyh Abdullah Efendi (Suşehirli) (ks)

EŞ-ŞEYH ABDULLAH EFENDİ (SU ŞEHİRLİ) (K.S.)

Halvetiye şa’baniye şeyhi Hacı Abdullah Efendi 1319(1902)yılında Giresun ili Alucra(Keşap) ilçesi gönüllü köyünde dünyaya gelmişler. Çocukluk ve gençlik yıllarının bir kısmını burada geçirmişler. Alu curada bulunan Haydar baba’ya intisap etmişler.(Haydar babanın şeyhi Hüseyin haki efendi)silsile olarak Şa’ban-ı veli hazretlerine dayanır. Hacı Abdullah Efendi küçük yaşlarında iken babası ahirete irtihal etmişti. Evin tek erkek evladı olduğundan annesiyle birlikte kalmışlardı. Hacı Abdullah efendinin dayısı Molla Mustafa Efendi( Samsundaki ilim ehlinden tefeyyüz etmişler.) Sivas –Suşehri ilçesi Esen yaka köyüne hicret etmişler. Bir süre sonra da Hacı Abdullah Efendi dayısının yanına hicret etmiştir. Küçük yaşta namaza başlayan Hacı Abdullah Efendi sahibi tertibdir. Esenyaka köyünde bir taraftan çitçilik yapıp aile geçimini temin ederken, bir taraf tanda insanların irşadı ile ilgilenmişler. Uzak- yakın her taraftan gelen birçok insanların Mevla ile tanışmalarında vesile olmuşlar. Köyün camisinin yenilenmesinde ve büyütülmesinde öncülük etmiştir. Sohbetlerini genellikle evinde yapardı. Köylerden davet ederlerdi bu vesileyle çevredeki bütün köylere gitmiştir. Her gittiği yerde Haktan bahseder, fıkıh konularından bahsederek insanların haramlara helallere dikkat etmelerini tavsiye ederdi. Kadının dersi eşine hizmet Allah(c.c)’in emir ve yasaklarına dikkat etmek. Beş vakit namazını kılmak, çocuklarının eğitimi ile uğraşmaktır. Derdi. Hacı Abdullah Efendi okuma ve yazması yoktu. Dayısı Mustafa efendinin yanında bulunarak ondan ilimi dinleyerek ahzetmiştir.( Mustafa Efendi bir Hac farizasını yerine getirmek için gittiğinde Medine-i Münevver’de dünyasını değişmiş. Defin teçhiz işlemleri orada yapılmıştır.)Hacı Abdullah efendi Üstadı Haydar Babayı sık sık ziyaret ederlerdi. Suşehri’nden Alucra’ya hep yaya olarak gerçekleştirirlerdi. Bir defasında sırtında erzakla kışın üstatlarını ziyarete gitmişler, Şeyh efendi kapıda karşılayarak –evladım zahmet etmişsiniz, ama üç gündür mideme dünya taamı inmemiştir der. İhvanlardan biriyle bir köye giderken yolda kar ve tipiden yollarını kaybederler ihvanı –efendim galiba bu yolda bize dönüş yoktur diyerek ümitsizliğe kapılır Abdullah Efendi hazretleri –Üzülme evladım kul daralmayınca Hızır yetişmez, der. Bir süre sonra iki atla bir zatı kiram gelir ayanındaki atlara biner köye giderler. Ve ihvanına gelen zatın Hızır aleyhisselam olduğunu söyler. Hacı Abdullah Efendinin üç kızı vardır. Erkek çocuğu yoktur. Anneleri yüz küsur yaşlarında vefat etmiştir. Hastalığında suşehrine gelmiş ve son zamana kadarda burada kızının yanında kalmıştır. Bir aya yakın hastalığı sürmüştür. Son demlerinde –evladım, gemi geldi rıhtıma yanaştı kaptan beni bekliyor, çarşambayı perşembeye bağlayan gece gideceğim. Ve o gün akşam Aleyküem selam hoş geldin. Dedi daha sonra kelime-i şahadet getirerek Hakka yürüdü.(1987) Suşehri ilçesinin birçok köylerinde ihvanları bulunmaktadır.