EŞ-ŞEYH MHAMMED MASUM EL-HAZNEVİ (K.S)

Şeyh Ahmed El-Haznevi(k.s.)´in 1950 yılındaki vefatından sonra irşad makamına Şeyh Masum(k.s.) oturdular. Şeyh Masum´da babaları gibi ilmi bir olgunluğa sahip, muhabbetullah sahibi bir mürşid-i kamil idiler. Onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi hizmete çok düşkün olmalarıydı. Şeyh Masum(k.s.) kimseden korkmaz ve çalışıp hizmet etmekten asla usanmaz bir zattı. Öyle olurdu ki bazen onu tarlada çalışırken, bazen koyunları güderken, bazen medresede talebe okuturken, bazen de insanları irşad ederken görebilirdiniz. O yörede bulunan aşiret ağalarını toplar ve köylülere zulüm etmemeleri, adaletli ve merhametli olmaları konusunda sert bir dille uyarırlardı. Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker konusunda çok titizdiler. Tabiatları Hz Ömer(r.a.)´i andırıyordu.

Şeyh Masum(k.s.) aşiretler aras ı ndaki kan davalarını hallediyor, dargın insanları bar ıştırıyor, yüce ahlaki değerleri yerleştirmeye çalışıyordu. Değişik yerlere gönderdikleri alimlerle o yörelerin halkını ıslah ediyorlardı. Öyle yerler vardı ki Şeyh Masum(k.s) oraları irşad etmeden önce o bölge halkı namaz, abdest, helal, haram nedir bilmez bir haldeydiler. Birbirleriyle dü şman bir şekilde yaş ı yorlardı. Hele Mardin yöresinde bir köy vardı ki ahalisi cehaletlerinden dolayı hem namazdan niyazdan uzaklaşmış ve hem de öyle bir gaflete düşmüşlerdi ki camiyi ahır yapmış, içinde et pişirip, yiyorlardı. Cami pislikten içine girilmez olmuş, cam ve duvarları içinde yakılan ateşin isinden dolayı kapkara kesilmişti. Yerler hayvan pislikleri ve kemik artıklarından dolayı berbat bir haldeydi. Bu himmeti yüce şahsın bereketi ile onlar tevbe ettiler. Hane hane bu yüce tarikata girdiler. Onun edepleri ile İslam´ı en güzel bir şekilde yaşamaya başladılar. Cami yeniden düzenlendi ve eskisinden daha güzel bir şekilde restore edildi. Kalplerdeki korkunç perdeler kalkmıştı. Bu onlar için yeni bir doğuş idi. Sanki üzerlerine atılan ölü toprağından silkinerek kurtulmuş ve yıllar süren derin bir uykudan uyanmışlardı.

Şeyh Masum (k.s.) zaman ı nda bu tarikat biraz daha büyüdü ve insanlar arasında daha fazla tanınmaya başladı. Şeyh Alaaddin (k.s.) zamanında ise daha da büyüdü. Şeyh izzeddin(k.s.) zamanında ise çok daha fazla tanınmaya ve rağbet görmeye başladı. Şeyh İzzeddin (k.s.) gerek Türkiye´de, gerek Avrupa ülkelerinde ve gerekse de Arap memleketlerinde yaptığı irşadlarla Haznevi yolunu, edeplerini, mürşitlerinin İslam´a bağlılıklarını, bu yolun İslam´ı en güzel yaşama yolu olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Yaşantısı ile buna en canlı şahit oldu.