Eş-ŞEYH MUHAMMED NURULLAH El-CEZERİ (K.S)

Şeyh Muhammed Nurullah Seyda, miladi 1948 yılında Şırnak ilinin Cizre ilçesinde dünyaya geldi. Babası, aynı zamanda mürşidi olan Şeyh Muhammed Said (ŞEYH SEYDA) Efendidir.
Nurullah Efendi, yaşıtlarına göre küçükken konuşmaya başlamış, küçük olmasına rağmen olgun davranışlarıyla dikkat çekmişti. Talebelik yıllarında medrese tahsili yaparken, başka talebelerin dokuz-on saatte yaptığı dersi o bir saatte yapıyordu. Bu halini gören hocaları, onun dersi önemsemediğini düşünerek babası (ŞEYH SEYDA)’ya şikâyet ederler. Ancak sonradan anlaşılacağı gibi bu süre ona yetiyordu. Çünkü o, hem üstün bir zekâya hem de Vehbi ilimlere mazhar olmuştu. Yine bir ders sırasında, hocası sitemle kendisine şöyle sormuştu;
Görüyorum ki ders aldıktan sonra, kitabını kapatıp çalışmıyorsun. Okumadan olur mu?
Üstün zekâ sahibi Nurullah Efendi, olgun bir üslupla soruya soruyla cevap verir.
Hocam; Allah insana okumadan da veremez mi?
Hocası; verir vermesine ama binde bir kişiye verir, der
Nurullah Efendi bunun üzerine o binde bir kişi ben olamaz mıyım Hocam der.
Hoca bu cevap karşısında çaresiz kalır ve pişman olur. Hocasının niyeti halistir ama ilmin bir de manevi boyutu vardır. İşte bu manevi ilim Nurullah Efendiyi kıza zamanda kuşatmıştır.
Ve o henüz genç yaşında âlim olmuştur…
Nurullah Efendi, medreselerde izlenen klasik olan metnin kelimeleri üzerinde tek tek durmazdı. Okuduğu şeylerin bütünü üzerinde birden yoğunlaşarak mana üzerinde dururdu.
Bu şekilde gördüğü eğitim kendisine yeterli olmuştur.
Muhammed Nurullah Seyda (K.S), henüz on beş yaşında iken Molla Camii isimli nahiv kitabını tamamlayıp ders verebilecek seviyeye ulaşmıştır. Nurullah Efendi, o dönemde Cizre’ye gelen turistlerle konuşmak için bir yıl ders alarak İngilizceyi öğrenmiştir. Tekrar medrese eğitimine dönen Efendi Hz.leri, geriye kalan şer’i ilimleri de tamamlayarak muhterem babasının halifelerinden Şeyh Fahreddin Efendiden ilim icazetini alır. Nurullah Efendi, her zaman babası Şeyh Seyda Hz.lerinin terbiyesinde yetişmiştir. Tarikat icazetini Babasından almıştır. Nurullah Efendi’nin seyru süluku hakkında babası Şeyh Seyda Efendi şöyle demiştir: Onun (Nurullah Efendinin) seyru süluku, gelen misafirlerimize hizmetidir…
Nurullah Efendi, babası ŞEYH SEYDA Hz.lerinin vefatından bir sene sonra irşad makamına geçmiştir. Bu sırada yaşı 19–20 idi. Şeyh Seyda’nın bütün halifeleri yeni ve genç mürşidleri olan Şeyh Muhammed Nurullah Efendiye intisap etmişlerdir. Genç Sultan Şeyh Muhammed Nurullah Seyda, babası gibi halkı irşada çağırmış, köyleri gezip sohbet eder ve dargın insanların ailelerin hatta büyük aşiretlerin barışmalarına vesile olurdu. Halka, anlayabilecekleri bir dille ve son derece yumuşak bir üslupla hitap ederdi. O da, babası Şeyh Seyda Hz.leri gibi ilim ver takva üzerinde önemle dururdu. Nurullah Efendi, asrın imkânlarını, halkı irşad etmek için kullanan birisiydi. Oldukça faal olması sebebiyle de, halk tarafından sevilen, sayılan ve takdir edilen biriydi... Kendisine bahşedilen derin ilim, tefekkür ve irfan ile kendisine ikinci Bediüzzaman gözüyle bakılıyordu.
Zaman içinde İngilizce öğrenme hikmeti de anlaşılıyordu. Kendisini ziyarete gelen turist insanlar ve özellikle büyük ilim adamlarıyla sohbet eder birçoğunun hidayetine vesile olmuştur. Nitekim kendisini görüp ziyaret eden alman bir turist şöyle demiştir: Ben Müslümanların bu kadar temiz, bu kadar medeniyetli olduklarını bilmezdim. Ertesi sabah Şeyhe gelip ben Müslüman olmak istiyorum deyip Kelim-i Şahadet getirip Müslüman olur…
Nurullah Efendi, medresesinde okuttuğu yüz kadar öğrencisi vardı. Bunlar zamanla tahsilini bitirip ilim icazetini bazıları da tarikat icazetini kendisinden almışlardır…
Nurullah Efendi 1985 yılının mayıs ayında Nusaybin-Kızıltepe karayolunda elim bir trafik kazası geçirerek rahmet-i Rahman’a kavuşmuştur. Henüz gencecik denilen 36 yaşında vefat etmesi tüm sevenlerini yasa boğmuştu. Onun vefatını duyan onbinlerce müridi akın akın Cizre’ye gelmiştir. Kabri şerifleri, Babası Şeyh Seyda Hz.lerinin medfun bulunduğu kubbede ve onun yanına defnedilmiştir.
Halifeleri:
Seyyid Şeyh Ömer Faruk Seyda El-Cezeri

Seyyid Şeyh Muhammed el-Alakamşi

Şeyh Recep El-Suruci

Şeyh Hatip Ed-Diyarbekri

Şeyh Maruf El-Suri (Rahmetullahi Aleyh)

Şeyh Muhammed Ali El-Ceylanpinari

Şeyh İsmetullah El-Batmani

Şeyh Ali El-Vani Birdane (Rahmetullahi Aleyh)

Şeyh Mustafa Çetinkaya El-Suruci